Skip to content

Uçurtmanın Tarihi

hargrave.jpg

İlk uçurtmanın nerede ve nasıl yapıldığı kesin olarak bilinmiyorsa da, 2000 yıl önce ilk kez Çinde uçuruldukları sanılıyor. Bir efsaneye göre ruzgarlı bir havada bir çinli şapkasının uçmasını önlemek için ona bir ip bağlar ve böylece de ilk uçurtmayı yapmış olur.

Uçurtma Çin’den, Kore ve Hindistan’a giden tüccarlar tarafından tüm Asya kıtasına yayılmıştır. Asyadaki memleketlerin herbiri kendi stillerini katarak yaptıkları uçurtmaları farklı amaçlarla uçurmuşlardır…

Uçurtmanın Japonya’ya budist rahipler vasıtasıyla 7. yy’da ulaştığı söylenir. Rahipler uçurtmaları kötü ruhların yönlerini değiştirmek için ve o sene hasatın bereketini arttırmak için kullanırlardı.

Japonyada uçurtmanın popülerlik kazanması ise Edo dönemine rastlar. O dönemde ilk kez samuray sınıfının altındaki insanlara da uçurtma uçurmaları için izin verilmiştir. Edo (bugünkü adıyla Tokyo) Hükümeti o dönemde hernekadar “gittikçe daha çok insanın boş işlerle vakit öldürdüğünü” söylemişse de uçurtmanın popülerliğini arttırmasının önüne geçememiştir.

Yine bir hikayeye göre, 300 yıl önce, Nagoya Kalesi’nin çatısındaki altın bir heykeli çalmak isteyen bir hırsızın çatıya çıkmak için kendisini bir uçurtmaya bağladığına inanılır. Hırsız sadece heykelin az sayıda küçük parçalarını çalabilmiş ama daha sonra yakalanarak cezalandırılmıştır. Uçurtmalara dair Hindistandaki ilk kayıtlara ise 1500’lü yıllarda Mogul Dönemindeki minyatürlerde rastlanmıştır. Bu resimlerde genç bir adamın görüşmesine izin verilmeyen sevgilisine mesaj ulaştırmak için uçurtmayı beceriyle kullandığını görürürüz.

Uçurtmalara ait hikayeler , Avrupaya 13.yy sonlarına doğru Marco Polo tarafından taşınmıştır. Ayrıca 16. ve 17.yy larda Japonya ve Malezyadan Avrupaya dönen gemicilerin de yanlarında uçurtma getirdiklerini görüyoruz. Uçurtmanın Avrupaya geldiği bu ilk dönemlerde insanlarda bir merak uyandırdığını ama Avrupa kültürüne çok az etkisi olduğunu söyleyebiliriz.

18. ve 19. yylarda ise uçurtma bilimsel araştırmalarda kullanılan aletlerin arasında yer almaya başlamıştır. Benjamin Franklin, Alexander Wilson uçurtmaları rüzgar ve hava akımları üzerindeki bilgilerini arttırmakta kullanmışllardır. Sir George Caley, Samuel Langley, Lawrence Hargrave, Alexander Graham Bell ve Wright Kardesler uçurtmalarla deneyler yapmış ve bu deneyler uçakların yapılmasında çok faydalı olmuştur.

Uçurtmanın kullanıldığı belki de en garip yerlerden biri, bir at arabasını çekmek için ondan yararlanılmasıydı. George Pocock adlı bir öğretmen 1822de bir at arabasını, uçurtma yardımıyla saatte hızını 20 mile ulaştırarak çekmeyi başarmıştı.

I. Dunya Savaşı sırasında, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Rus orduları düşmanların yerlerini belirlemek ve işaretleşmek için uçurtmalardan yararlanmışlardır.

II. Dunya Savaşında ise, Harry Saul’un Hücum Uçurtması(Barrage Kite) uçakların hedeflere yakın olabilecek kadar alçaktan uçmalarını önlemiştir. Denizde kaybolan pilotlar bir Gibson Girl-box uçurtması uçurmuşlar ve böylece yerleri tespit edilmiştir. Uçaklardan yararlanılan yerler arttıkça, uçurtmalar daha az kullanılır olmuş ve daha çok eğlence maksatlı uçurulmaya başlanmışlardır.

Son 50 yılda ise uçurtmalara duyulan ilgi artmıştır. Uçurtma yapımında ripstop naylon, fiberglas ve karbon grafit gibi yeni materyaller kullanılmış ve bu da uçurtmaların daha sağlam daha hafif daha renkli ve daha dayanıklı olmasını sağlamıştır. Francis Rogallonun -kanatlı uçurtması ve Domina Jalbert’in Parafoil uçurtması gibi önemli buluşlar, modern Delta Kanatların ve spor yapmakta kullanılan paraşütlerin gelişimine faydalı olmuşlardır.

1972de Peter Powell iki kumandalı stunter adlı bir oyuncağın tanıtımını yapmış ve insanlar uçurtmayı sadece eğlence için değil aynı zamanda da bir spor aracı olarak kullanmaya başlamıştır. Meraklıları manevra yapabilen, daha hızlı uçabilen ya da karmaşık numaralar yapan yeni modeller üretmeye başlamışlardır. Daha buyuk ve daha güçlü uçurtmalar yapılmış ve 1980’lerde Yeni Zellandalı Peter Lynn bu uçurtmaların çekebileceği, ismine buggy denen üç tekerlekli bir araç yapmıştır. 1990’larda tekerlekler üstünde, suda kayağı yaparken ya da buz üstünde kayarken uçurtma uçurmak çok populer hale gelmiştir. 1999da bir grup insan, Kuzey Kutbunda kızaklarını çekmek için uçurtma kuvvetinden yararlanmıştır.

Back To Top